Araştırmacıların şekerli alkolsüz içecekler hakkında keşfettikleri, mikrobiyota hakkında bildiğimizi sandığımız her şeyi değiştiriyor

Wednesday 5 November 2025 09:52 - Adèle Peyches
Araştırmacıların şekerli alkolsüz içecekler hakkında keşfettikleri, mikrobiyota hakkında bildiğimizi sandığımız her şeyi değiştiriyor

Alkolsüz içeceklerdeki şekerin 'sadece' diş çürüklerine ya da fazladan birkaç kiloya yol açtığını mı düşünüyordunuz?

Slate tarafından rapor edilen bir araştırmaya göre, gerçek biraz daha şaşırtıcı: rafine şekerin bağırsak bakterilerinizin genetik davranışını değiştirdiği düşünülüyor. Evet, doğru okudunuz...


Taraf değiştiren "havalı" bakteriler

Araştırmacılar iyi bilinen bir bağırsak bakterisini inceledi: Bacteroides thetaiotaomicron.

Normalde, mikrobiyotamızdaki 'iyi adamlardan' biridir. Sindirime yardımcı olur, bağışıklık sistemini destekler ve bağırsak dengesine katkıda bulunur. Ancak rafine beyaz şekerin etkisi altında farklı davranmaya başlar.

New Atlas tarafından yayınlanan ve Slate tarafından ele alınan makaleye göre, bu şeker bakterinin DNA'sının ters ine dönmesine neden oluyor - genetik kodunun belirli kısımlarını tersine çevirmek gibi bir şey. Bu dönüşüm bakteriyi yok etmiyor, ancak aktive ettiği genleri değiştiriyor. Sonuç olarak bakteri geçici olarak "kılık değiştiriyor" ve yararlı rolünü oynamayı bırakıyor.

Geçici bir transfer... ama önemsiz bir transfer değil

Araştırmacılar bu tersine dönüşü genetik bir "kostüm değişimine" benzetiyor.

Geri dönüşü olmayan bir şey değil: şekerin etkileri ortadan kalktığında, bakteriler orijinal formlarına geri dönüyor.

Ancak tekrarlanan maruziyet - tipik olarak düzenli şekerli içecek tüketimi - bu mekanizmayı vurgulayabilir ve mikrobiyotanın dengesini bozabilir.

En şaşırtıcı olan nedir? Şimdiye kadar bu fenomen, bağışıklık sisteminden kaçmak için bu yeteneği kullanan E. coli veya Salmonella gibi patojenik bakterilerde gözlemlendi.

Normalde faydalı olan bir bakteride aynı reaksiyonu görmek, bilim insanlarının "şaşırtıcı ve endişe verici" olarak tanımladıkları şeydir.

Açıkça söylemek gerekirse: rafine şeker, dost bir bakteriyi bağırsakta çifte ajana dönüştürebilir.

Şeker, iltihaplanmanın tetikleyicisi

Araştırmacılar ayrıca bu şekerlere maruz kaldıktan sonra 'modifiye' bakterilere anormal bir bağışıklık tepkisinin eşlik ettiğini gözlemledi.

Sitokinler gibi enflamatuar belirteçler artmış, bu da vücudun bir tehditle karşı karşıyaymış gibi tepki verdiğinin bir işareti olmuştur.

Bakteriler sonunda normal durumlarına dönseler bile, sık sık alkolsüz içecek veya şekerli ürün tüketimi, birçok sindirim sistemi veya metabolizma bozukluğunda görülen türden düşük dereceli iltihaplanmayı sürdürebilir.

Pratik açıdan bu bizim için ne anlama geliyor?

Şekeri ömür boyu yasaklamaya gerek yok (vay be!), ancak bu çalışma mikrobiyotamızın yediklerimize karşı ne kadar hassas olduğunu gösteriyor.

Yuttuğumuz her tatlı içecek sadece damak tadımızı beslemekle kalmıyor, aynı zamanda bağırsak floramızın biyolojik dengesini de etkiliyor.

Ve bu flora ne kadar bozulursa, sağlığımızı da o kadar etkiler - sindirim, bağışıklık sistemi, ruh hali, her şey.

Başka bir deyişle :

  • Evet, arada bir meşrubat içmek iyidir.
  • Ancak sık sık tüketmek bağırsağınızdaki 'dengesizlik' düğmesine tekrar tekrar basmak gibidir.

Son söz

Şeker düşman değildir, ancak mikroskobik seviyeye kadar vücudumuzu derinden değiştiren bir besindir.

Slate'in özetlediği gibi, bu bulgular "rafine şekerin bağırsak mikrobiyotanızın bir kısmını size karşı çevirdiğini" hatırlatıyor.

Dolayısıyla yeni bir kutu açmadan önce şunu unutmayın: bağırsaklarınız 'genetik mutasyon' moduna geçmeyi istemedi.

Adèle PeychesAdèle Peyches
Sadece kışın raclette yemek için sabırsızlanan editör sorumlusu! Gastronomiye tutkuyla bağlı ve her zaman yeni lezzetli keşiflerin peşinde olan biri olarak, önce hukuk okudum, ardından ilk aşkıma geri döndüm: iyi ürünlerin tadı ve sofrada paylaşmanın keyfi :)

Yorumlar

Bu makaleyi oylayın: